Parsel büyüklüğünün bin metrekare olması ve arazi içindeki inşaat yoğunluğun en fazla yüzde 25 olarak belirlenmesine bağlı olarak Çeşme´de son 20 yıldır yapılan her evin bahçesi olduğunu belirten Başkan Tütüncüoğlu, "Her ev sahibi, oturma raporu alabilmek için inşaat alanında kalan bölümün dışındaki arsasının her 40 metrekaresi için bir ağaç dikmek zorunda. Sit alanlarında bu, 25 metrekareye bir ağaç olarak değişiyor." dedi. Dikilecek ağaçların da standartı olduğunu açıklayan Tütüncüoğlu, süs ve çalı türevindeki ağaçların geçerli sayılmadığını, belli bir yükseklik ve genişliğe ulaşan türlerden seçilmesi gerektiğini söyledi. İlçedeki ortalama büyüklükte bir ev için dikilmesi gereken ağaç sayısının 20-30´a kadar ulaştığını, bu yerine getirilmediği takdirde oturma raporu alınmasının mümkün olmadığını vurgulayan Tütüncüoğlu, elektrik ve su da bağlanmadığını söyledi. Çeşme´nin bugün turizm markası olmasında güneş, deniz ve kum kadar yeşilin de etkili olduğunu belirten Faik Tütüncüoğlu, "Kumu ve denizi ne kadar güzel olursa olsun, dikili ağacın olmayan bir kentin turizmde, marka olma şansı çok düşüktür. Biz Çeşme´de hep bu doğrultuda hareket ettik. Bir şey yapmadan önce hep, ´Yeşili nasıl daha fazla koruruz, muhafaza ederiz, genişletiriz?´ diye düşündük. Bugün Çeşme´nin geldiği yer, yükselen markası da izlediğimiz bu yolun mükâfatı." diye konuştu.

 

Sakız meyvesi veren sakız ağacının doğal yetişme alanı olan Çeşme´de bu ağacı arttırmak için çalışmalar yürütüldüğünü belirten Başkan Tütüncüoğlu, Çeşme´nin güneyi olarak bilinen Çiftlik Mahallesi´nden başlayan bölgede, oturma raporu almak için dikilmesi gereken ağacın sakız olarak belirlendiğini söyledi. Sakız ağacını, Yunanistan´a her yıl milyarlarca dolar gelir getirdiğini hatırlatan Tütüncüoğlu, "Sakız ağacını yaygınlaştırmak, çiftçimizin bundan kâr sağlamasını sağlamak için böyle bir uygulama yaptık." dedi.