Yaşamak için konut alacaklar 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne almalı, aile tipine göre karar vermeli.

'/> Ev alacaklar dikkat! - Kategori : Sektörden Haberler - Emlak Haberleri - Emlak'ta Son Dakika, Emlak Piyasası - VERi EMLAK
Ev alacaklar dikkat!

Yaşamak için konut alacaklar 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne almalı, aile tipine göre karar vermeli.


Kategori : Sektörden Haberler
01 Temmuz 2013 08:16
16179 kere okundu.
Ev alacaklar dikkat!

Yaşamak için konut alacaklar 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne almalı, aile tipine göre karar vermeli.


Kategori : Sektörden Haberler
01 Temmuz 2013 08:16
16179 kere okundu.

Mimarlar Workshop Kurucusu Yüksek Mimar Mehpare Evrenol, Türk insanının konut alırken nelere dikkat etmesi gerektiğini değerlendirdi. Evrenol, yaşamak için konut alan tüketici profili ile yatırım için konut alan tüketici profillerinin birbirinden farklılık göstermesine rağmen, genel olarak Türk insanının her şeyden önce yöresine, geleneğine, göreneğine uygun yaşam alanları sağlayan konutları tercih ettiğinin altını çizdi. 

 

Türk insanının konut alırken nelere dikkat etmesi gerektiğini değerlendiren Evrenol, yaşamak için konut alacakların 15-20 yıllık projeksiyonu göz önüne alarak, genişleyen ya da küçülen aile tipine göre karar vermesi gerektiğinin altını çizdi. Evrenol, alınan konutların yatırımcıların 15-20 yıl sonraki yaşantılarına fonksiyon olarak hizmet edebilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. 
 
Yatırımcılar için doğru tercih küçük konutlar
 
Yatırım yapmak için konut alanların küçük konutları tercih etmesinin daha doğru olduğunu vurgulayan Evrenol, günümüzde sektör temsilcilerinin de projelerinde daha çok 1+0 veya 1+1 tipindeki dairelere yer vermeye başladığını söyledi. Türkiye’de hane halkı sayısında 2023 yılına kadar düşme beklenmesinin, gelecekte de küçük konutlara olan ihtiyaç ve talebi arttıracağını söyleyen Evrenol, bu yüzden yatırımcının evini kiralarken zorlanmayacağını dile getirdi. 
 
Türk insanı her şeyden önce yöresine, geleneğine, göreneğine uygun yaşantı tercih ediyor
 
Türk insanının her şeyden önce yöresine, geleneğine, göreneğine uygun yaşantıyı tercih ettiğinin altını çizen Evrenol, bu yüzden her kentte kendi kültürel ve sosyo ekonomik yapısına uygun yaşam alanlarına sahip binalar yapılması gerektiğini vurguladı.  
 
Konutun planı tüketicin alışkın olduğu gündelik eylemlerine uygun yaşantıyı biçimlemeli
 
Konutun planının alışkın olunan gündelik eylemlere uygun yaşantıyı doğru biçimleyecek özelliklere sahip olması gerektiğini belirten Evrenol; “Konutun iyi tanımlanmış bir girişi, yeterli ölçüde bir salonu, minimumda oda fonksiyonları yerine getirilmiş olmalı. Misafir ağırlamayı önemsediğimizden antre, mutfak, salon gibi iç mekanlar hem m2 olarak, hem de konum olarak çok önemli. Avrupa ya da Amerika’daki geniş yatak odalı, geniş banyolu konutlar yerine daha misafir ağırlamaya önem verilen salonlar ve mutfaklar bizim toplumumuzun tercihi olmakta. Bu mekanları konutun kalbi olarak görüp tasarlamak gerekiyor iç alanlarda. Türk ailesinin küçülmesine rağmen hâlâ sofalı yaşam biçiminin ayakta olduğunu görüyorum; toplanıp yemek yiyoruz, sohbet ediyoruz. Odalarımız sofalara açılıyor. Sofada ortak yaşamalıyız. Güzel bir antremiz olmalı. Misafir karşılamalıyız, misafir yolcu etmeliyiz. Aile konseptini güçlendirecek fiziki planlar yapmalıyız. Psikoloji, sosyoloji, ekonomi, teknik, sanat tarihi bütün bunları bir arada ortaya koyduğunuzda insan hayatını tarif ediyorsunuz demektir. Projelerimizde daha çok sosyoloji ve psikolojiyi ortaya çıkarabiliyorsak o proje insan yaşamım daha iyi destekliyor” dedi.
 
Mimari iyi bir evle değil, iyi bir yaşam çevresiyle olur
 
Evrenol son olarak; “Mimari iyi bir evle değil, iyi bir yaşam çevresiyle olur. Kentli olmak çalışıp, yiyip içip uyumak değil. Bunlarla birlikte özellikle komşuluğun da içinde olduğu bütün diğer sosyal fonksiyonlar bizi kentli insan yapıyor. Eğer bunu gözden kaçırarak sadece binalar yapmaya başlarsak, sıra sıra binaların ve pencerelerin bir yerinde kaybolmuş insan güruhuna döneriz. Sosyalleşmeyi seven, insan ilişkilerini önemseyen, açık alanlarda vakit geçirmeyi seven bir toplumuz. Özellikle çocukların özgürce hareket edebildiği açık alanlara sahip konut yerleşimleri tercih ediliyor. Hem mahremiyeti, hem de manzara ve doğaya yakınlık algısı konut kullanıcıları için asli bir seçim kriteridir” şeklinde konuştu.
 
 
 
Emlak Jet Haber

#